Misafirlik ve misafirperverlik kavramları ailenin çocuğuna kazandırması gereken konulardan biridir. Bunu kazandırmanın en net çözümü de şüphesiz misafirliğe gitmek ve misafir ağırlamaktan geçer. Ancak ne yazık ki bütün dünyada yaşam düzenini alt üst eden pandemi döneminde bunu yapmak imkânsız hale geldi.
Hal böyle olunca evin her odasını bir eve, mahalleye çevirdik. Belirli zamanlar da “Ömer, odanı topla yemekten sonra sana misafirliğe geleceğiz.” diyerek hem odasını temizlemesine hem de misafirlik için hazırlık yapılması konusunu benimsemesini sağladık. Bazen de gündüzden “Akşam sana misafirliğe geleceğiz. Bize ne vereceksin? Sana marketten getireyim.” diyerek siparişlerini sorup ona getiriyorduk. Bu süreç belli bir süre devam ettikten sonra artık biz ona misafirliğe gitmeyince kendisi “Bugün bana misafirliğe gelin.” demeye başladı 🙂
Biz ailecek hep şunu uyguladık: Çocuğumuza en başından beri çocukla muhatap olur gibi değil de geleceğin büyük alimi ile muhatap oluyoruz gibi davranmaya gayret ettik. Ha elbette çocuktur, onunla oyunlar oynuyoruz, yarışıyoruz hatta bu yarışlarda on yarışın sekizinde yeniliyoruz ancak bu oyunların ve çocukluğun arasına %10 da olsa bir büyüklük katıyoruz. Böyle yapınca, yemeğe çok az katıldığı için normalde ağız yakan ama kararında tutulduğu için iştah açan acı gibi oyunun arasına katılan bu büyüklük de onda heyecan meydana getiriyor.